Her saat bir anı taşır, her tamir bir hikaye anlatır. Biz de 1954'ten bu yana, zamanın koruyucuları olarak bu hikayeleri yaşatmaya devam ediyoruz.
Her şey büyükbabam Mehmet Usta'nın küçük bir dükkanda başlattığı tutkuyla başladı. O zamanlar İstanbul'un dar sokaklarında, elleri altın gibi değerli olan bir ustanın hikayesi... Savaş sonrası zorlu yıllarda bile insanların zamanlarını koruma arzusu vardı ve büyükbabam bu ihtiyacı karşılamak için gece gündüz çalıştı.
"Saat sadece zaman göstermez, hayatın ritmi ve değerli anların korunduğu bir hazinedir" derdi hep. Bu felsefe, kuşaktan kuşağa aktarılan en değerli mirasımız oldu.
Babam Ali Usta, büyükbabasından aldığı mirası modern tekniklerle harmanlayarak atölyemizi geliştirdi. Dijital saatlerin yaygınlaştığı bu dönemde, geleneksel ustalığın yanında yeni teknolojileri de öğrendi. "Zamanla değişmeli ama kökleri unutmamalıyız" ilkesiyle hareket etti.
İkinci kuşak olarak babam, sadece tamirci değil aynı zamanda bir eğitici oldu. Komşu çocuklarına saatlerin nasıl çalıştığını anlatır, merakla gelen herkesi sabırla karşılardı. Bu açık kapı politikası, bizi mahallenin ayrılmaz bir parçası haline getirdi.
Ben Mustafa olarak, üçüncü kuşağın temsilcisi olarak bu sorumluluğu devralırken, hem geçmişe saygımı koruyorum hem de geleceğe hazırlanıyorum. İsviçre'de aldığım eğitimlerle klasik ustalığımı güçlendirdim. Ancak asıl gücümüz hala o eski değerlerde: dürüstlük, sabır ve her saate gösterilen sevgi.
Bugün atölyemizde üç kuşağın birikimi var. Büyükbabamın el aletleri hala kullanılıyor, babamın modern cihazları işini görüyor ve benim getirdiğim yeni teknolojiler de hizmette. Bu harmoni, her müşterimize en iyi hizmeti sunmamızı sağlıyor.
Yetmiş yıllık yolculuğumuzda hiç değişmeyen ilkelerimiz, bizi bugün olduğumuz yere getiren temel taşlarımızdır.
Büyükbabamdan gelen el becerileri, babamın öğrettiği sabır ve benim kattığım modern bilgi. Üç kuşağın deneyimi her işimizde yaşıyor.
Makinelerin yapamayacağı hassas dokunuşlar, yılların getirdiği el alışkanlıkları. Her parça, usta ellerde yeniden hayat buluyor.
En küçük vida bile önemlidir. Saatin mükemmel çalışması için her ayrıntı titizlikle incelenir ve işlenir.
Müşterilerimizle olan ilişkimizde açıklık esastır. Ne yapıyoruz, neden yapıyoruz, ne kadar tutuyor - her şey net ve anlaşılır.
Saatlerin içindeki mucizevi dünya bizi büyülemeye devam ediyor. Her gear, her yay bizim için ayrı bir keşif ve meydan okuma.
Atölyemiz sadece iş yeri değil, bir yuva. Müşterilerimiz misafirlerimiz, sorunları bizim sorunlarımız. Bu samimi ortam bizi farklı kılıyor.
Üç kuşağın anılarını taşıyan bu mekan, sadece çalışma alanı değil, aynı zamanda bir kültür aktarım merkezidir.
1954'ten kalma orijinal aletler hala günlük kullanımda. Her biri ayrı bir hikaye taşıyor.
Hassasiyet ölçüm cihazları, ultrasonik temizlik sistemleri ve özel ışık düzenekleri ile donatılmış.
Antika saatler, modern mekanikler ve dijital sistemler için ayrı optimize edilmiş bölümler.